Çoruma iki sene önce iş nedeniyle gitmiştim.Mesleki eğitim için uzun bi süre Anitta otelde kalıcaktım.İlk duyduğumda Çorumda eğitim mi olur,Çorum ne biçim bi yer,napıcaz biz orda diyerek çok üzülmüştüm ama gidince çok eğlendim ve bu vesile ile yakın illeride gezdim.Öncelikle Çorum çok güzel bir açık hava müzesi Alacahöyük,Hattuşa,Boğazkale’yi görünce Hititlerin ne kadar büyük bir uygarlık olduğunu anlayıp, hayran kalıyorsunuz.
Çorumda ki ilk günümde odama yerleştikten sonra oda arkadaşımla çarşıyı gezmeye çıktık.Otelimiz merkezde olduğundan aynı gün içerisinde eski,yeni çarşıyı, saat kulesini,belediye binasını gezdik.Düşündüğümün aksine cafeleri,tiyatrosu,mağazaları, pubları ile kalabalık canlı ve sosyal bir şehirdi.Belediye binasının önü bir sürü güvercin ile doluydu.Güvercinlere yem verip Çorumdaki ilk hatıra fotorafımızıda çekindikten sonra çarşıyı dolaşmaya devam ettik.
Çorum saat kulesi Çorumlu Yedi Sekiz Hasan Paşa tarafından ikinci Abdülhamitin tahta çıkışının 25.yil dönümünde gönderdiği ferman üzerine 1894 yılında yaptırılmış.Kuleye konulan çan’ı vurgulamak için de eskiler saat kulesine çan saat dermiş..Daha sonra çarşıyı gezmeye devam edip,çay bahçesinde mola verdik.Yol boyunca leblebicilerden gözümüzü alamadığımızdan tadımlık tartırdığımız leblebiyi de çıkarıp,çayımızla afiyetle yedik.
Leblebisi ile meşhur Çorumdan leblebi almadan dönmeniz mümkün değil.Leblebi düşkünü olmadığım halde renk renk çeşit çeşit leblebileri görünce bi bunun, bi şunun tadına bakıyım.Bir paket anneme ,bir paket kardeşime alıyım derken birde baktım paket paket leblebi almışım:))
Çorumda ki ikinci günümde arkadaşlarla otele yakın olan müzeyi gezmeye gittik.Müze ilk önceleri hastane olarak kullanılmış ve 2003 yılında tadilat görerek müzeye çevrilmiş. Müzede ki eserlerin büyük bir kısmı hitit dönemine ait eserlerden oluşmakta.4 katlı olan müzede arkelojik sıraya göre Çorum ve çevresinde hüküm sürmüş medeniyetlerin gün yüzüne çıkan eserlerini görmek mümkün.
Arkeoloji ve etnoğrafya olmak üzere iki adet sergi salonu bulunan müzede kronolojik ve tematik sergi yapılmakta. Müzede dikkatimi çekenler ise hitit ölü gömme merasiminin canlandırılması ve hemen yanı başındaki ekrandan da interaktif olarak bu merasimin izlenebiliyor olmasıydı.
Müze koleksiyonunun önemli parçaları arasında hitit dönemi vazoları yer alıyor.Hüseyindede vazosu da dikkat çeken önemli eserlerden.
Müzenin diğer bir güzel özelliği ise hitit mimarisi sergi salonunda ki Hitit arabası ile Hattuşanın sanal olarak gezilebiliyor olmasıydı.Müzenin bahçe kısmında ayrı bir bölümde bulunan etnoğrafya salonunda Selçuklu ve Osmanlı dönemi eserleri ile Çoruma özgü bakırcılık,leblebicilk ve kahvehane kültürü canlandırılmış.Son olarak Çorum Muzesi Hatirasi bölümünde fotoğraf çektirip, bahçedeki aslan heykelleri ile samimi pozlar da verdikten sonra kovulmadan müzeden ayrılabildim.
Çorumda yöresel yemeklerin adresi ise Katipler Konağı; yöreye özgü yemekleri nostaljik ve şık bir ortamda tatmak isterseniz Katipler Konağı en doğru adres.İskilip dolması önceden sipariş ile belirli günlerde çıktığından menüdeki yöreye özgü yemekleri sipariş ettik.Meraktan kendime tatlı, tuzlu,ekşi karışık bir sofra kurdurdum:))yöreye özgü Hingal ve kuru mantı,turşu ile kuşburnu şerbetinin tadına baktım.
Cevap Bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.